15 Kasım 2013 Cuma

İSPATLARIMIZ BİTMİYOR EVLAD-I OSMANLI !!!11!!

*Dünyanın ilk ayfon ve işlemci üreten fabrikası Osmanlı Devletindeydi. Sitiv Jobsun amcası mehmet akif fabrika kurulumunda aktif rol aldı. Fakat bunu farkeden Yossi Kohen ülkenin gelişmemesi için Mehmet Akif'e Kuran Çevirme işi Verdi. Peki Soruyoruz çevrilecek ne vardı ? 

*Ardından bilim yapacakken kendini bir odaya kapatılmış halde bulan akif'in "El-Fon" Fabrikası Battı.(aslında kapatıldı) Daha sonra oğlu ABD'ye kaçtı. Onun oğlu olan sitiv de şirketini geliştirip tüm dünyada tanınan bir kişi oldu.(rahmetli fotografta çok sinirli nedeni açık olsa gerek)

*Yossi kohen ise El-Fon Fabrikasını kapattırıp gençlerin aklını karıştıracak, onları günaha sokacak BİRA fabrikasını açtı.(Demek ki olay latin harflerinde değilmiş)

* ios diye bilinen yazılımın açılımı da İslam Orduları Saltanatıdır.

sevgili kardeşlerimiz, yeni türkiye'nin (neo osmanlı) evlatları Allah Rızası için sayfamızı ve gönderilerimizi paylaşalım ve KAMALİST'lerin bir nebze gerçek tarihi öğrenmelerini sağlayalım inşALLAH...


kaynak: osmanlı'daki silikon vadileri ve yarı iletken teknolojisi.


-issoy nehok-

KIBRIS 1974 HAREKATI “BARIŞ HAREKATI” DEĞİLDİR. "AYŞE TATİLE ÇIKSIN" PAROLASININ İÇ YÜZÜ!!!

Yaklaşık 40 yıldır bize 1974 Kıbrıs Harbi, “Kıbrıs Barış Harekatı” olarak resmi ideoloji tarafından tezahür ettirildi. Basını, ordusu, aydını bir olmuş “barış harekatı”, “barış harekatı” olarak söyleyip durdular. Bu külliyen yalandır! Hakikatın hülasası şudur: Kıbrıs’a İngiltere-Türkiye ortaklaşa olarak İmam-ı Ze’uz-i Hazretlerinden bu yana kadar Müslüman olarak yaşamış Kıbrıs’lı Müslüman Yunanları katliam yapmak, Kıbrıs’a Kemalist ve İngilizci Denktaş rejimini getirmek için harekat yapılmıştır. Harekat maalesef gayesine erişmiş, Kıbrıslı Yunanlar İslam’ı terk etmiş, Hıristiyanlığı kabul etmişlerdir.

1-) 1974 Harekatı öncesinde, Kıbrıs’a şeriat hakimdi. Kıbrıs’ın ünlü alimi İmam Maksut Aryuz-i Hazretleri Kıbrıs’ı yönetiyordu. Ancak bunu bize Kemalist rejim “Makaryus” olarak tanıtmış ve İmam Maksut Aryuz-i Hazretlerini Ortodoks Hıristiyan olarak göstermişlerdir.

2-) Kıbrıs’ın eski adı Ada-yı Kıble-i Şerif’ti. Osmanlı Devleti, Suudi Arabistan ile Anadolu arasında kalan bu adaya, Kabe’ye yakın olduğu işin Kabe’ye olan saygısını tezahür etmek için “Kıble-yi Şerif” adını verdi ve ada 1974 yılında kadar bu isimle anılıyordu. Fakat 1974 sonrası İngiliz-Kemalist-Denktaş işbirliği Adayı önce böldü, sonra adını değiştirdi ve adını “Kıbrıs” olarak değiştirdi.

3-) Kıbrıs yani Kıble-i Şerif adasının eski şekli Hilal Şeklindeydi. Ancak İngiliz-Kemalist-Denktaş üçlüsünün İnşaat, Jeoloji mühendisleri adanın Hilal şeklini bozdular ve onun yerine MASONLARIN SAHİP OLDUĞU spor giyimleri markası olan NIKE’IN şeklini verdiler.

4-) İmam Maksut Aryuz-i rejimine Ayaklanan Türklerin hepsi de Kemalistti. Neden Kıble-i Şerif adasında “şehit” dedikleri kişilerden bir tane bile başı kapalı yok? Neden bir tanesi bile namaz kılarken öldürüldüğüne dair fotoğrafı yok? İşte nedeni bu. İmam-ı Maksut Aryuz-i hükümetinin temellerini attığı İslam rejimini yıkmak için ayaklandılar.

5-) Kıbrıs bölündükten sonra neden Türkler Kuzey’e, Yunanlar Güney’e geçti hiç düşündünüz mü? Neden? Müslüman olan Yunanlar, Kutsal toprak olan Suudi Arabistan’a daha yakın olabilmek için oraya geçtiler. Ancak Türkler, Kemalist Türkiye’ye daha yakın olmak, İslam’dan uzak durmak için Kuzey’de kaldılar. Tabi daha sonra Yunanlar da Hıristiyanlaştırılmıştır.

6-) Kemalist Ecevit dönemindeki Kıbrıs Harekâtının parolası neydi? “Ayşe Tatile Çıksın” Bu paroladan bile her şey anlaşılıyor!!! Kemalist-İngiliz-Denktaş üçlüsü Kıbrıs’ı böldükten ve İslam’ı Kıbrıs’tan tecrit ettikten sonra Kıbrıs’ta keyifli bir tatil yapmayı planlamışlar!!! Tatile bir de neden çıkılır? Deniz kenarında mayo yahut bikiniyle güneşlenmek, denize girmek gibi HARAM şeyleri yapmak için çıkılır!!! Bu da ne kadar Kemalist bir zihnin ürünü olduğu Ayrıca “Ayşe” adını kullanarak Peygamber efendimizin eşi Hz. Ayşe’ye hakaret etmişlerdir!! Hz. Ayşe haşa tatile çıkmazdı!!! Peygamber efendimizin tebliğ ettiği Din’e sımsıkı sahip çıktı!!!

HÜKÜMET’E SESLENİYORUZ! KKTC’DEN TÜRKLERİ ÇEKİN VE KIBRIS’A ESKİ ADINI VERMEKLE BİRLİKTE ORAYI YENİDEN MÜSLÜMAN YAPIN!

Kaynak: Katır Kısıroğlu- İmam-ı Maksut Aryuz-i’nin Hatıratı

-Muston-
OSMANLI DEVLETİNDE POKEMON ISLAHATLARI VE KAMALİZMİN BU MAHLUKATLARIN NESLİNİ TÜKETMESİ OLAYI

Öncelikle;
https://www.facebook.com/photo.php?fbid=304176946388299&set=pb.291711064301554.-2207520000.1382527984.&type=3&theater

Linkteki konumuzda da daha önce belirttiğimiz gibi Kamalist olan Roket Takımı'na karşı verdiği amansız mücadele ile gönülleri fetheden Ash'in hikayesi 2000'li senelerin başında Pokémon adıyla hayatımıza girmişti. Şimdi size bunca sene Kamalizmin'in bizden sakladığı bir gerçeği daha bulup getirdik: POKEMON NESLİNİ KAMALİZM KURUTMUŞTUR.

1- Bilirsiniz 3 tarafı denizlerle çevrili Cennet-i ala Anadolu'muzda her türlü sebze ve mahlukat yetişmektedir. Ancak fabrika aşığı Yossi Kohen(Mustafa Kemal)'in getirdiği gereksiz sanayiileşme yurdumuzdaki doğal yaşantıyı bozmuştur. Bunun dışında neredeyse 300 yıl Osmanlı'nın en önemli geçim kaynağı olan pokemonlar 1923 sonrası çıkarılan bir takım kanunlarla av hayvanı kapsamına sokulmuş ve Kamalistlerce DİRİ DİRİ YENİLMİŞTİR.

2- Osmanlı'nın en cefakar padişahlarından biri olan Sultan Abdülaziz Han Hazretleri 1860'ta tahta çıktığı gibi pek çok ıslahat başlatmıştır. Bunların başında da hayvancılık gelmektedir. Çocukluğundan beri pokemonlara merakı olan Abdülaziz Han 1862 senesinde okuttuğu fermanla pokemonların ıslah edilip İslamiyet hayrına hizmet edecek biçime getirilmelerini buyurmuştur. Resimde Abdülaziz Han Hazretleri ve çok sevdiği has pokemonu Mar-u Vak'ı görmekteyiz.

3-Abdülaziz Han Hazretleri 1864 senesinde Hakkari bölgesindeki İndigo vadisinde doğan ve pokemon eğitimindeki başarısı ile dikkat çeken Müslüman genç İndigolu Eşref'i Topkapı Sarayı'na çağırır ve eski türkçeyle "Gat-u ketçîm ol!" buyurur yani "Kara keçim ol, kulum ol".

"Eş" mahlasıyla da bilinen İndigolu Eşref Efendi Abdülaziz Han devrinde pek çok yeni pokemon türü keşfedip eğitmeyi başarmıştır. Bunlardan Bi'kâ Çul ise can yoldaşı olmuştur. Osmanlı ekonomisi bu dönemde yeniden bir yükseliş göstermiştir.

4- Pokemonculuk geleneği son padişah Sultan Vahidettin Han Hazretleri'ne kadar verimli bir biçimde geldiyse de iktidara hile ile el koyan Mustafa Kemal (Yossi Kohen) Osmanlı'ya ait ne varsa yok etmeye and içmiştir ve Osmanlı'nın bir izi olarak gördüğü pokemonculuğu bitirmek için çıkardığı kanunlarla aklın vicdanın almayacağı katliamlar yaptırmıştır. İndigo Vadisi'ndeki pokemonların uçaklardan bombalanmasına kızı Sabiha Gökçen de bizzat katılmıştır!

5- Kamalistlerin ilk 10 senesinde pokemonlar neredeyse tamamen yok olmuştur. DİKKAT EDERSENİZ ONUNCU YIL MARŞINDA HER ŞEY VAR AMA POKEMONLARDAN BAHSEDİLMEMİŞ. Bunun sebebi pokemonları tamamen katlettiklerini sanmalarıdır. Ne var ki ABD(ALLAH'ın Birleşik Devletleri)'den gelen bir gurup Müslüman alim bu kıyıma sessiz kalamamış ve göz yaşları içinde kurtarabildiklerini küçük Osmanlı olan ABD'ye götürmüşler, burada koruma altına almışlardır. Resimde günümüze kadar soyu devam ettirilebilen bir grup pokemon görmekteyiz. Bunlara gavurca pikachu, paras, pidgeon, beedrill falan denmiştir. ALLAH o Müslüman Amerikalılardan razı olsun. Ecdadımızın canlı mirasına sahip çıkmışlardır.

Bu gözü dönmüş Kamalistlerin yeri geldiğinde nasıl masum canlara kıydığını görün, işitin ey Osmanlı sevdalısı Müslüman dostlar!!!


Kaynak: Kürtajer Heryöne / Abdülaziz Dönemi Islahatları ve Pokémonlar

-Fujira-

ÇANAKKALE SAVAŞI DENEN ŞEY KOCA BİR UYDURMADIR! GERÇEKLERİ PAYLAŞIYORUZ:

Bildiğiniz gibi Kamalist rejimin kendi varlığına meşrutiyet yaratmak için sürekli ortaya atıp durduğu bir savaştır Çanakkale Harbi. Dünyanın 4 bir yanından devletlerin işgale geldiğini, Mustafa Kemal'in (YOSSİ KOHEN) ülkeyi kurtardığını anlatırlar. İşte üstad Katır Kısıroğlu'nun araştırmaları bir gerçeği daha ortaya çıkardı: ÖYLE BİR SAVAŞ YOK!

1- Birincisi bahsedilen dönemde Osmanlı mason İngilizler ile harp halindeydi. Trablusgarp'da öldürülen Osmanlı subayı Mustafa Kemal'in yerine geçen İngiliz ajanı YOSSİ KOHEN bu gerçeği farkettirmeden padişahımızın en yakınlarına kadar sızmıştı.

2- İngilizler o kadar saldırı hazırlayacak, Osmanlı'nın da eli armut toplayacak öyle mi? Döneminde kıtalar arası balistik füze teknolojisine sahip Osmanlı Devleti istese 3 günde Londra'yı alabilirdi. Bir defa adam niye asker göndersin? Basar düğmeye, çakar atom bombasını. Osmanlı askerinde o dönem her imkan vardı. Bugünkü ABD (ALLAH'ın Birleşik Devletleri) askerleri ile üniformalarının özellikleri ve benzerlikleri TIPA TIP AYNIDIR.

3- Dünyanın dört bir yanından ordu gelmemiştir, sadece İngilizler ile savaşılmaktaydı. Diğer devletler topraklarımızda Vahdettin Han Hazretleri'nin misafiriydiler. Kimse kalkıp Avusturalya'dan buralara gelmez, gelemez. Çok köpek balığı vardı bir kere. OKYANUSU GEÇEBİLMELERİ İMKANSIZ.

4- Madem o kadar büyük bir savaş vardı YOSSİ KOHEN'İN BU FOTOĞRAFI NE? O dönem çekilmiş ve sonradan renklendirilmiş bu fotoğrafta Alaçatı Mojo beach'te güneşleniyor. Sizce o kadar devlet saldırmış olsa böyle rahat olabilir miydi?

5- İngiltere'deki çikolata fabrikalarından gelen gelirle servetine servet katan Mustafa Kemal (Yossi Kohen) Osmanlı içindeki pek çok medya kuruluşunu da satın almıştır ve kendisinden hiç şüphe duymayan vatansever padişah hazretlerimizin aklını zehirleyip onu kandırmıştır. "İngilizler adam toplamışlar, çok kötü girecekler" diye yalan söylemiştir ve planı tutmuştur. PADİŞAHIMIZ "BEN BİR TEKNEYE BİNİP AKDENİZE AÇILIRIM, İNGİLİZLER DE ZATEN BENİM PEŞİME TAKILIR. O ARADA SEN SAVUNMA HATTI OLUŞTUR" BUYURMUŞTUR.

6- 1915 senesinde Ciklet adlı sürat teknesine binerek Marmara Denizi'nden Çanakkale Boğazı'na giren Vahdettin Han tek başına İngiliz Donanması'nı yararak Akdeniz'e inmiştir ve düşman gemilerini peşine takmıştır. Padişahın memleketteki yokluğunu fırsat bilen YOSSİ KOHEN OSMANLI DEVLETİ'Nİ YIKMIŞ VE PADİŞAHIMIZI SÜRGÜN ETMİŞTİR.

Gördüğünüz gibi yalan yanlış bilgilerle kendi diktalarını meşrulaştırmaya çalışmışlardır ama belgeler ortada. Gerçek tarihimize sahip çıkalım!



Kaynak: Katır Kısıroğlu / Çanakkale Savaşı'ndaki Akılalmaz Mantık Hatası

-Fujira-
SULTAN II. ABDULHAMİT HAN’ın DÜRÜM SEVGİSİ ve DÜRÜMCÜLÜK SEKTÖRÜNÜN TARİHÇESİ

Ünlü araştırmacı yazar, gurme, tarihçi Mustafa Darmadağan'ın 23 Ekim 2013 saat 13.00’daki Konferans’ından alakamıza fevkalade münasebetlendiren bir hususu aktarmak istiyoruz:

1-)ABDULHAMİT'İN DÜRÜM SEVGİSİ

Osmanlı’nın Fatih Sultan Mehmet’ten, Kanuni’den, Yavuz’dan bile büyük olan EN BÜYÜK, FEVKALADENİN FEHİNDE Padişahı Sultan II. Abdulhamit, Dürümün mucidi olan ataları diğer padişahlarını örnek almış ve Dürümcülüğü, SEKTÖR haline getirmiştir. Sultan İkinci Abdulhamit Han her yemek öğününde DÜRÜM YERMİŞ

2-)NEDEN SERVİS DEĞİL DE DÜRÜM?

Servis olarak yemek yemek, en büyük günahlardan biridir. Neden? Sen Allah’ın Nimeti’ni BÜTÜN olarak görmüyorsun, Parça parça ayırıp yiyorsun. Bu da Allah’ın nimetleri arasında ayrımcılık yapmak demektir. O yüzden HARAMDIR! Ayrıca çatal-kaşık kullanmak haramdır. Servis yersen onları kullanırsın. Peygamber efendimiz döneminde çatal-kaşık-bıçak mı vardı?? Ancak Dürüm yaparak, Allah’ın bütün nimetlerini tek bir ekmek altında topluyorsun ve nimetleri birbirinden ayırmıyorsun. Çatala, bıçağa, kaşığa da gerek kalmıyor. İşte bu yüzden hak olan dürümdür.

3-) DÜRÜM, MİLLİ İÇKİ AYRAN, FRANSA'NIN FETHİ

Abdulhamit Hazretleri, ibadetler dışında, elinden dürümü eksik etmezdi. Her zaman elinde dürümleri vardı. Dürümler de sıradan değil, Saray müftüleri tarafından mutfakta okunmuş, üflenmiş dürümlerdi.
Abdulhamit Han sadece tavuk ve eti değil, kuru fasulyeyi, imam bayıldıyı, maklubeyi, hatta çorbayı bile dürüme sardırır, yerdi.
Abdulhamit Han, milli içkimiz ayranın son yudumuyla, dürümün son lokmasını denk getirebilecek kadar takva sahibi birisiydi Padişahımız.
Abdulhamit Fransa’yı Fethettikten sonra, Eyfel Kulesi önünde DÜRÜM YEMEK ÜZEREYKEN çekilmiş fotoğrafı dürüm sevgisine en büyük delildir.


4-)SADRAZAM DÜRÜMCÜ HULUSİ EFENDİ VE DÜRÜMCÜLÜK

Mustafa Darmadağan, Abdulhamit’in sadrazamı Dürümcü Hulusi Efendi’nin torunu olduğunu açıklayınca, şaşırdık. Ancak resimlerini gösterdi, hık demiş burnundan düşmüş çok benziyor, Maşallah. Dürümü, sektör haline getirenlerin fikir babalarından birisidir. Dürümcü Hulusi Efeni, Abdulhamit’ten aldığı yetkiyle padişah fermanını, İstanbul SultanAhmet Camii’nde okumuş. “Bu günden sonra, bakkalda, çarşıda, lokantada, camiide, dergahta, medresede, rasathanede, dürümden başka bir şey yenmeyecektir.” cümlesi içinde geçen Fermanını okumuştur.

5-)KEMALİSTLERİN DÜRÜM DÜŞMANLIĞI

Kemalistler iktidar olduktan sonra dürümcülük yasaklanmış, servisçiliğe başlanmış. Mustafa Kemal(Yossi Kohen) elinde siz hiç Dürüm gördünüz mü? Her yemeği servistir!!! İşte bu da dürüm karşıtlığına delalettir.

Dürüm Zorunluluğu Yeniden Çıksın. Çatal-Bıçak-Kaşık Kaldırılsın!

Kaynak: Mustafa Darmadağan- Padişahlar Dürüm Sever Konferansı Kesiti

-Muston-
BİZE 100 KÜSÜR SENEDİR MUSTAFA KEMAL OLARAK ANLATILAN YOSSİ KOHEN İLE İLGİLİ HAKİKATLER

YOSSİ KOHEN KİMDİR?

24 Şubat 1871'de Almanya/Munich'te İngiliz asıllı Yahudi bir ailenin ikinci çocuğu doğmuştur ve tıpkı Arabistanlı Lawrence gibi İngilizler tarafından yetiştirilmiştir. 17 yaşında iken İngilteye giderek burada politika ve İslam toplumunu yıkmak hususunda eğitim almıştır. İngilizlerin büyük İslam imparatorluğu Osmanlı Devleti'ni yıkmak ve ABD'yi (ALLAH'ın Birleşik Devletleri) İngilizleştirmek maksatlarına büyük katkısı dokunmuştur.

1892'de İngiltere'de babasının adını verdiği CHARLIE'NİN ÇİKOLATA FABRİKASI adında bir fabrika açarak iş dünyasına atılmış ve kısa sürede bir servet kazanmıştır. 1911 senesinde Osmanlı'nın büyük subaylarından olan ve padişah Vahidettin Han'a yakınlığıyla bilinen Mustafa Kemal Paşa şehadete erince ONUN YERİNE GEÇMESİ İÇİN İNGİLİZLER TARAFINDAN GÖNDERİLMİŞTİR.

Üzerine konduğu itibar vesilesi ile Mason planlarını bir bir uygulamaya geçirmiştir ve işgal kuvvetlerine karşı direnen Vahidettin Han Hazretlerine büyük bir komplo kurarak onun yerine geçmiştir. Osmanlı İmparatorluğunu yıkıp Cumhuriyet'i kurmuş ve tarihi gerçekleri çarpıtmaya, başta ABD(ALLAH'ın Birleşik Devletleri) olmak üzere pek çok Türk-İslam ülkesini yozlaştırmaya başlamıştır. Kamalizm illetini doruk noktasına çıkarmıştır. Ecdadımızın sarfettiği mübarek cümleleri kendi söylemiş gibi yazdırmıştır. Bunun en başında Yavuz Sultan Selim Han Hazretleri ile aya çıkan dünyanın ilk astronotu KAPAKÇI HÜSEYİN EFENDİ'NİN "İSTİKBAL GÖKLERDEDİR." sözü gelmektedir.

Adolf Hitler olarak bildiğimiz İsmet İnönü sayesinde de doğduğu Alman topraklarına da Kamalizmi yaymış ve savaş çıkarttırmıştır. Resimde görüldüğü gibi aslında gerçek Mustafa Kemal'e benzememektedir, bir defa sünnet-i sakalı yoktur.

1-GERÇEK MUSTAFA KEMAL 1.74 BOYUNDAYDI, YOSSİ KOHEN 1.68

2-GERÇEK MUSTAFA KEMAL MİSVAK KULLANIRDI, YOSSİ KOHEN RAKI İLE GARGARA YAPARDI

3- GERÇEK MUSTAFA KEMAL GÜLMEZ, DANS ETMEZDİ. YOSSİ KOHEN SÜREKLİ GÜLÜYOR, EFE OYNUYOR, VALS YAPIYOR, TWİST YAPIYOR.

4- RESİMDE GÖRÜLDÜĞÜ GİBİ GERÇEK MUSTAFA KEMAL'İN GÖZLER BİRAZ ÇEKİK. YOSSİ KOHEN'İN İSE FEL-FECİR OKUYOR, CİN GİBİ. PARAYA OLAN AŞKI PARANIN ÜZERİNE KENDİ GÜLEN RESMİNİ BASTIRMASINDAN BELLİDİR.


Kaynak: Mustafa Darmadağan/ Şimdi Gel Gör Beni Bambaşka Biri

-Fujira-
BİYOLOJİ DERSLERİNDEKİ KEMALİST PROPAGANDA: MANTARLAR VS BİTKİLER

Yıllardır bize her alanda olduğu gibi Biyoloji Derslerinde de Kemalist propagandayı yaptılar. Bunun en mühimi, Mantarlarla Bitkiler arasındaki anlatış orantısızlığıdır.

Bildiğiniz gibi Biyoloji derslerinde Mantarlar yani Fungi Alemi bize gereğinden fazla anlatılır, bitkiler alemi ise bir iki hücre çizimiyle geçiştirilirdi. Neden mi?

MANTARLAR: KEMALİZM

1-) Mantarlar, sporla çoğalır. Spor neyi bize hatırlatır? Yossi Kohen'in(Mustafa Kemal) "Ben sporcunun zeki, çevik ve aynı zamanda ahlaklısını severim" sözünü...

2-) Mantar türlerinden bir tanesi "Şapkalı Mantarlardır." Şapka neyi hatırlatır? İskeletli Katıf Hocayı asan ŞAPKA KANUNU VE DEVRİMİNİ

3-) Mantarlar nasıl canlılardır? Ekmeğe, ayağa, ota, boka kısaca her yerde olan canlılardır. Aynı Kemalistler gibi nereye el atarsanız orada var.

4-) Kemalist Süper Mario hangi besinle BÜYÜR ve ATEŞ SAÇMAYA BAŞLAR? Mantarla

BİTKİLER: İSLAMİYET

1-) Bitki hücreleri nasıldır? 4 tane Yuvarlak Köşeli. 4 tane Yuvarlak köşe neyi temsil eder? Kutsal R4BİA(4) işaretini.

2-) Bitki hücresinde ne vardır? Kloroplast ve Klorofil. Bitkiye hangi rengi verir? YEŞİL. Yeşil neyin rengidir İSLAM'IN.

İŞTE HER ŞEY ORTADA DEĞİL Mİ? FAZLA UZATMAYA GEREK YOK

Kaynak: Ednan Çoktar-Mantarlar, Bitkiler ve Kemalizm, ŞEM(Şifre Eğitim Merkezi) Yayınları

-Muston-
SULTAN ABDÜLAZİZ HAN HAZRETLERİ'NİN DİKTİRDİĞİ TESETTÜRLÜ ÖZGÜRLÜK (İSLAM ANA) HEYKELİ'Nİ KAMALİSTLER MAHFETMİŞTİR

Konuyla ilgili her paylaşımda belirttiğimiz gibi ABD (ALLAH'ın Birleşik Devletleri) 1785 senesinde Osmanlı sultanı Birinci Abdülhamit tarafından kurulmuştu. Şimdi size daha önce de anlattığımız Rushmore dağındaki oyma sûretler gibi Osmanlı'nın bölgede bıraktığı sanat eserlerini Kamalistlerin nasıl talan ettiğini, İslam Ana Heykeli hakkındaki gerçeği izah edeceğiz inşallah.

1-Babası Sultan Abdülmecit'ten sonra tahta geçen Sultan Abdülaziz, çok sevdiği annesine bir hediye olsun maksadı ile ABD'nin yüzüncü kuruluş yıldönümünde New York (Yeni Yörük) şehrinin karşısına İslam Ana Heykeli (Özgürlük Heykeli)'ni yaptırmaya karar verir. Bunun için 1883'te Oymacıbaşı Küreklizade Şeyhmuz Efendi'ye emir verir.

2- Dönemindeki en yetenekli Osmanlı heykeltraşlarından olan Küreklizade Şeyhmuz Efendi yapımına başladığı heykeli tam bir buçuk senede bitirir.

HEYKEL YAPILDIĞINDA TIPKI PERTEVİNYAL VALİDE SULTAN GİBİ TESETTÜRLÜDÜR, KAFASINDA (HAŞA) İBLİS GİBİ BOYNUZLARI YOKTUR VE ELİNDE BİR ÇANAK TUTMAKTADIR.

3-Resimde görüldüğü gibi siyah-beyaz fotoğraflarda kalmış olan heykelin orjinal hali Pertevinyal Valide Sultan'ın adeta bir kopyasıdır. Tam tesettürlü vaziyette bir elinde Kur'an-ı Kerim, diğer elinde ise Çanak-ı Şerif'i tutmaktadır. Heykel bu şekilde varlığını Yeni Yörük (New York) simalarında 1927 senesine kadar sürdürmüştür.

4-Son Osmanlı Padişah'ı Vahidettin Han'a tuzak kurarak başa geçen Mustafa Kemal (YOSSİ KOHEN) bir bir Osmanlı eserlerini yok ettirmek için Kamalistlerini taa ABD'ye kadar göndermiştir. Burada Rushmore dağı oymaları, Beyaz Saray Camii gibi pek çok tarihi yapıyı talan eden Kamalistler İslam Ana Heykeli'ni de es geçmemişlerdir. Heykeli bugün de Kamalistliğiyle bildiğimiz Bedri Baykam'ın dedesi Şekli Baykam BOZMUŞ VE YENİDEN ŞEKİLLENDİRMİŞTİR.

5-Osmanlı'yı yıktıkları için adını ÖZGÜRLÜK Heykeli koymuşlardır. Yüzünü tipik bir cumhuriyet kadını şeklinde biçimlendiren Şekli Baykam, heykelin elindeki KUR'AN-I KERİM'İ BOZUP YERİNE NUTUK YERLEŞTİRMİŞTİR. Ayrıca şeytan ile işbirliklerini sembolize etmek maksadıyla Çanak-ı Şerif'i meşale yapmıştır. Şeytanlar ve cinler ateş fırlatır bunu hepimiz biliyoruz. Heykelin başında sağ ve solda üçer taneden olmak üzere bulunan toplam 6 ok CEHAPE'NİN ALTI OKUNU SİMGELEMEKTEDİR. Ortadaki yedinci ok ise doğrudan Yossi Kohen (Mustafa Kemal)i temsil etmekte ve dosdoğru olarak bugünkü Anıtkabir'i göstermektedir. 
SULTAN ABDÜLAZİZ HAN HAZRETLERİ'NİN DİKTİRDİĞİ TESETTÜRLÜ ÖZGÜRLÜK (İSLAM ANA) HEYKELİ'Nİ KAMALİSTLER MAHFETMİŞTİR

Konuyla ilgili her paylaşımda belirttiğimiz gibi ABD (ALLAH'ın Birleşik Devletleri) 1785 senesinde Osmanlı sultanı Birinci Abdülhamit tarafından kurulmuştu. Şimdi size daha önce de anlattığımız Rushmore dağındaki oyma sûretler gibi Osmanlı'nın bölgede bıraktığı sanat eserlerini Kamalistlerin nasıl talan ettiğini, İslam Ana Heykeli hakkındaki gerçeği izah edeceğiz inşallah.

1-Babası Sultan Abdülmecit'ten sonra tahta geçen Sultan Abdülaziz, çok sevdiği annesine bir hediye olsun maksadı ile ABD'nin yüzüncü kuruluş yıldönümünde New York (Yeni Yörük) şehrinin karşısına İslam Ana Heykeli (Özgürlük Heykeli)'ni yaptırmaya karar verir. Bunun için 1883'te Oymacıbaşı Küreklizade Şeyhmuz Efendi'ye emir verir.

2- Dönemindeki en yetenekli Osmanlı heykeltraşlarından olan Küreklizade Şeyhmuz Efendi yapımına başladığı heykeli tam bir buçuk senede bitirir.

HEYKEL YAPILDIĞINDA TIPKI PERTEVİNYAL VALİDE SULTAN GİBİ TESETTÜRLÜDÜR, KAFASINDA (HAŞA) İBLİS GİBİ BOYNUZLARI YOKTUR VE ELİNDE BİR ÇANAK TUTMAKTADIR.

3-Resimde görüldüğü gibi siyah-beyaz fotoğraflarda kalmış olan heykelin orjinal hali Pertevinyal Valide Sultan'ın adeta bir kopyasıdır. Tam tesettürlü vaziyette bir elinde Kur'an-ı Kerim, diğer elinde ise Çanak-ı Şerif'i tutmaktadır. Heykel bu şekilde varlığını Yeni Yörük (New York) simalarında 1927 senesine kadar sürdürmüştür.

4-Son Osmanlı Padişah'ı Vahidettin Han'a tuzak kurarak başa geçen Mustafa Kemal (YOSSİ KOHEN) bir bir Osmanlı eserlerini yok ettirmek için Kamalistlerini taa ABD'ye kadar göndermiştir. Burada Rushmore dağı oymaları, Beyaz Saray Camii gibi pek çok tarihi yapıyı talan eden Kamalistler İslam Ana Heykeli'ni de es geçmemişlerdir. Heykeli bugün de Kamalistliğiyle bildiğimiz Bedri Baykam'ın dedesi Şekli Baykam BOZMUŞ VE YENİDEN ŞEKİLLENDİRMİŞTİR.

5-Osmanlı'yı yıktıkları için adını ÖZGÜRLÜK Heykeli koymuşlardır. Yüzünü tipik bir cumhuriyet kadını şeklinde biçimlendiren Şekli Baykam, heykelin elindeki KUR'AN-I KERİM'İ BOZUP YERİNE NUTUK YERLEŞTİRMİŞTİR. Ayrıca şeytan ile işbirliklerini sembolize etmek maksadıyla Çanak-ı Şerif'i meşale yapmıştır. Şeytanlar ve cinler ateş fırlatır bunu hepimiz biliyoruz. Heykelin başında sağ ve solda üçer taneden olmak üzere bulunan toplam 6 ok CEHAPE'NİN ALTI OKUNU SİMGELEMEKTEDİR. Ortadaki yedinci ok ise doğrudan Yossi Kohen (Mustafa Kemal)i temsil etmekte ve dosdoğru olarak bugünkü Anıtkabir'i göstermektedir. 
İTALYA'NIN ESKİ BAŞBAKANI SILVIO BERLUSCONI MÜSLÜMANDIR VE MERHUM MÜSLÜMAN BAŞBAKAN ADNAN MENDERES'İN YEĞENİDİR.

İtalya'nın eski Başbakanı Silvio Berlusconi'nin amcası; merhum, Müslüman ve Kemalistlerce idam edilen Başbakan Adnan Menderes'tir. Adnan Menderes'in bilinmeyen kardeşi Süleyman Bey, Serbest Cumhuriyet Fırkası kapatıldıktan sonra İtalya'ya yerleşti. Süleyman Bey'i İtalya'da da takip eden Kemalistler, Süleyman Bey'e adını değiştirmekten başka çare bırakmadılar. Süleyman Bey, adını Samuel olarak değiştirmiş ve Berlusconi soyadını seçerek İtalyan vatandaşlığına geçmiştir. 1935 yılında İtalyan bir kadınla evlenmiş ve 29 Eylül 1936 yılında Milano'da oğlu Silvio Berlusconi dünyaya gelmiştir.

Çocukluğundan beri Müslüman kültürle ve Kemalistlerin korkusuyla yaşayan Silvio Berlusconi, Müslüman kimliğini saklamış ve hiç çaktırmamak için İtalyan milliyetçi-muhafazakar harekete katılmıştır. Diğer adı da aynı amcasının ikinci adı gibi "Ali"dir. Silvio Ali Berlusconi'dir. Ancak Ali ismini bizim Cemaat haricinde herkesten saklamıştı.

Berlusconi, İtalya'daki Pizza Kulesini restore etmiş ve pencerelerini aynı Osmanlı camiilerinin pencereleri şeklinde düzenlemiştir. Böylece Müslüman kimliğini yansıtmıştır.

Amcası gibi Müslüman olan Berlusconi, İtalya'ya Şeriatı getirecekken, Pizza Kulesi restorasyonunu bahane eden İtalyan Kemalistleri bir komplo kurmuş ve iktidara Demokratik Parti adlı sosyal demokrat-mason-kemalist parti gelmiştir.

Not: Adnan Menderes ve Berlusconi'nin de Cenneteki Hurilere düşkün olduğunu malumatınızdır. Ehh. Neticede soyaçekim diye bir kanun var. 

Fotoğrafa bakarsanız; Berlusconi ile amcası Adnan Menderes'in ne kadar benzediğini göreceksiniz.

Kaynak: Yürügit Zobut- Berlusconi'nin Dramı

-Muston-
30 SENEDİR BİR BÖLÜMÜ CAMİİ OLARAK KULLANILAN BEYAZ SARAY'IN İMAMI MUSTAFA BİN VELİD İLE GÖRÜŞTÜK

Daha önce de defalarca Amerika'nın fethi ve ABD'nin kurulmasıyla ilgili Kamalistlerce uydurulmuş yüzlerce tarihi yalanı ortaya çıkarmış ve hakikati sizlerle buluşturmuştuk inşallah. Dediğimiz gibi Osmanlı tarafından kurulmuş olan ALLAH'ın Birleşik Devletleri'nde ecdadımız pek çok camii yapmış ve mimari miras bırakmıştır. Ancak Masonlar ve onların uşağı Kamalistler bunların bir kısmını talan etmiştir. Çok şükür ki ABD bizden evvel Kamalizm kimliğinden kurtulmuş ve Müslüman kimliğini keşfetmeye başlamıştır. Böylelikle 30 sene önce başkan Reagen (Ragıp Efendi Hazretleri) Beyaz Saray'ın camii bölümünü yeniden faal duruma geçirmiştir. ALLAH kendisinden razı olsun, mekanı cennet olsun.

Birinci resimde Beyaz Saray Camii'nde bir cuma namazı görüyoruz. Gördüğünüz gibi Müslüman cemaat hep orada. ALLAH bizlere de nasip eder inşallah. (Mustafa Kemal'in (YOSSİ KOHEN) bir tane böyle namaz ibadetini ederken fotoğrafı bulunmamaktadır)

İkinci resimde ise Beyaz Saray Camii içindeki medreselerde eğitim veren bir hanım öğretmenin başkan Hüseyin Obama ile dini sohbet yaptığını görmekteyiz.

Üçüncü resimdeki muhterem zat 12 yıldır Beyaz Saray Camii imamlığını yürüten Mustafa Bin Velid.
Kendisi ile görüşmeye gittiğimizde misler gibi gül suyu kokuyordu, doğrusu akıcı Türkçesine hayran kaldık. "Ben de Osmanlı torunuyum." dediğinde gözlerim dolmuştu. 4 hanımı ve 6 çocuğu ile beraber Beyaz Saray Camii'nin içindeki medresede mütevazuh bir hayat sürmekte imiş kendileri. O gece biz de kendileri ile kaldık, bu günleri görmemizi sağladığı için ALLAH'a bol bol şükür duası ettik, hurma ve maklube yedik. Kamalistlerin kulaklarını da hayli çınlattık. Rabbim bu mübarek aileden razı olsun.

Bakalım "Bugün ezan sesi duyuyorsanız Mustafa Kemal sayesinde" diyen Kamalistler buna ne diyecek?!

Kaynak: Muhammed Fujira - ABD'de İslam Yolculuğu

-Fujira-
SÜLEYMAN DEMİREL, ABDLİ SİYASETÇİ MASON BENJAMİN FRANKLİN'İN TORUNUDUR.

Allah'ın Birleşik Devletleri(ABD) her ne kadar şuan İslam Devleti de olsa ilk başlarda Mason-Yahudi locaları yönetiyordu, başkan oluyordu. Tabi şimdi Yahudi-Mason locaları ekonomiyi ve sanat sektörünü elinde tutuyor. Neyse konumuz o değil.

Benjamin Franklin, 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in büyük büyük dedesidir. 

Benjamin Franklin, ABD kıtasında büyük hizmetler, büyük binalar, uçaklar, saraylar yapan Osmanlı Heyeti'nden Mimar Taşçı Burhaneddin Efendi'nin 19 yaşındaki kızı Selma Hatun'u çok beğenir ve onunla evlenir, çoluk çocuk sahibi olur. Ancak Torunları ise babaannelerine benzerler ve Osmanlı hayranı yetişmişlerdir. 1890 yılında Osmanlı'ya giderler. Torunları Osmanlı'da da yeni bir hayat sürmüşlerdir. ve 1925 yılında bizim Süleyman Demirel dünyaya gelmiştir.

Benjamin Franklin'in torunu olduğunu öğrenen ve ona ne kadar çok benzediğini gören Demirel, onun izinden gitmek için Mason olmuştur.

Torunu olduğunun en büyük kanıtı, ikisinni de Siyasetçi olması ve birbirlerine aşırı ölçüde benzemesidir.

Kaynak: Şehmet Çevgi Aygır

-Muston-
ALLAH'IN BİRLEŞİK DEVLETLERİ'NDEKİ(ABD) BEYAZ SARAY'IN SON 30 YILDIR CAMİİ OLARAK KULLANILDIĞINI TESPİT ETTİK.

Malumatınız, ABD(ALLAH'ın Birleşik Devletleri) Müslüman bir Devlettir. İslamiyetin yükselmesi Başkan Reagan (Ragıp Efendi) Hazretleri'nden sonra bir hayli kat artmıştır. Ancak ne yazık ki bize bugüne kadar Kamalist medya ABD'deki Beyaz Saray'ın, camii olduğu gerçeğini saklamışlar. Fakat bizim tespitlerimizle, Pazartesi'den itibaren Beyaz Saray'ın Camii olduğu gerçeği gösterilecektir. BÜYÜK USTA ERDOĞAN bunu sağlayacaktır.

BEYAZ SARAY CAMİİ, OSMANLI ESERİDİR.

Osmanlı Devleti 1790'larda ABD'ye Bayındırlık işleri için heyet göndermiştir. Neticede ABD'liler din kardeşimiz Arap kavmindendir. Bu heyet, 1792'de "Beyaz Camii" inşaati çalışmalarına başlamıştır. ABD'deki mimarinin biraz daha değişik yapmışlardır. Böylece Osmanlı topraklarıyla, ABD toprakları arasındaki fark korunmak istenmiş. Her ne kadar istenmişse de hala aynı olan unsurlar mevcuttur.

Mesela; Beyaz Saray Camii'nin üzerindeki Kubbe, Kubbe üzerindeki sivrilik Rumeli-Anadolu Osmanlı tipi camiilerle tıpatıp aynıdır. Yalnız ABD tipinde Minareler küçüktür. Anadolu-Rumeli tipinde ise büyüktür. Ayrıca fotoğrafa bakarsanız, Beyaz Saray Camii'nin pencere yapısı ile Anadolu-Rumeli Camiinin pencere yapısı tıpatıp aynıdır.

Ne yazık ki Benjamin Franklin döneminde burası camii olarak kullanılmamış. Her ne kadar Abraham Lincoln camii olarak kullanmak istese de Masonlar izin vermemiş ve bu gelenek 1980'lere kadar gitmiş. Ancak Müslüman Reagan (Ragıp Efendi) Hazretleri Beyaz Sarayı tekrardan Camiiye çevirmiş.

Hem Saray hem de Camii olarak kullanıldığı için bugün oraya "Beyaz Saray Camii" diyoruz.

Cenab-ı Allah orada namaz kılmanızı nasip eyler İnşallah.

-Muston-

Kaynak: Katır Kısıroğlu- BOP Büyüsü ve Washington
HOLLYWOOD YILDIZI BRAD PİTT KEMALİSTTİR, AYRICA MUSTAFA KEMAL'İN(YOSSİ KOHEN) TORUNUDUR.

Hollywood filmlerini biliriz. Her ne kadar Allah'ın Birleşik Devletleri(ABD)nde kurulu da olsa Mason-Yahudi lobileri tarafından idare ediliyor. Brad Pitt de bunun en önemli simalarından biri.

1-) Brad Pitt hangi filmle meşhur olmuştur? "12 Maymun" filmiyle. 12 Maymun filmindeki "12 sayısı" neye işarettir? Alevilerin 12 İmamı'na. Maymun neye işarettir? Evrim teorisini bilinç altına kazınmasına işarettir. Bu da CHP'ye oy veren Kemalist Alevileri bize hatırlattığı için Brad Pitt'in de Kemalist olmasına delalettir.

2-) Brad Pitt de aynı Mustafa Kemal(Yossi Kohen) gibi sarışın ve mavi gözlüdür. Gerek Yossi Kohen gerek Brad Pitt gülümsedikleri zaman birbirine ne kadar çok benzediklerini fotoğrafta da göreceksiniz. Özellikle ağız ve burun kısmı birbirine çok benzemektedir. Torununun ABD'de olmasının nedeni ise bilinmiyor. Onu bir tek Cenab-ı Hak bilir.

3-) Brad Pitt filmlerinde genellikle kimler iyi roldedir? Yahudiler. Bu da dedesine duyduğu minnet borcundan kaynaklanmaktadır. Gerek Soysuzlar Çetesi'nde gerek Dünya Savaşı Z filmlerinde İsrail-Yahudi uyrukluların iyi rolde olduğu görülür.

4-) Brad Pitt'in gerçek adı Benyamin Pithard'dır. Sahne adı Brad Pitt'dir. Benjamin Button adlı filmi bu gerçeği bize göstermektedir.

5-) Brad Pitt "Soysuzlar Çetesi" adlı filminde aynı dedesi Yossi Kohen(Mustafa Kemal) gibi kahverengi asker montu giymiş, yaka arması kullanmış ve kaytam bıyık bırakmıştır. Bu da dedesine olan minnet borcunu gösterir.

6-) Truva filmini izlediğimiz zaman Achille yani Brad Pitt, Apollo tapınağındaki tanrının kafasını kesiyor. Bu da Kemalistlerin din karşıtı propagandasını bize hatırlatır.

-Muston-
Kemalistler, Geometri Dersleri'ni Mason ülkelerin müfredatından alıp Türk müfredatına sokmuştur!

Bilindiği gibi Geometri ilmi, İslam öncesi Mısır döneminde ortaya çıkmıştır. Yani Firavunlar döneminde. Firavunlar nasıl insanlardı? Kendilerini haşa Allah yerine koyan, halka zulmeden kimselerdi. Eh... Kemalistlerin de bunlardan farkı yok.

İkincisi Geometri derslerinde hangi araç ve gereçler kullanılır? Cetvel, Pergel, Gönye, vs. Hangi şekiller çizilir? Kare, Üçgen, Çember, Dikdörtgen, Piramid vs....

Bunlardan en önemlileri hangileridir? Üçgen, Piramid Pergel ve Gönye... Bilindiği gibi Üçgen ve Piramid İllüminatinin simgesidir. Pergel ve Gönye de Masonların simgesidir.

Ayrıca, Mustafa Kemal(Yossi Kohen) bilindiği gibi Geometri Kitabı yazmıştır. Neden Türkçe kitabı değil, neden cebir kitabı değil, neden biyoloji kitabı değil de Geometri kitabı??? İşte sorunun yanıtı bu...

Milli Eğitim Bakanlığına çağrımızdır. Geometri dersi kaldırılsın. Onun yerine ölçüm dersleri koyulsun. Develerin boylarını, kubbelerin ve minarelerin hacimlerini ölçelim.


ATERİ KAHRAMANI SÜPER MARIO KEMALİSTTİ.

Yıllardır 80'li ve 90'lı yılların çocuklarının bilinç altına Kemalizmi enjekte etmek için Kemalistler ateri oyunlarına kadar girdiler. Bunun en önemlisi Süper Mario'dur.

Resimden de anlaşıldığı gibi, Süper Mario şapka takan birisiydi. Ayrıca bir dönem Mustafa Kemal'in bıraktığı gibi İttihatçı Bıyığına da sahipti. Ateri adı bile Kemalizmi simgeler. Adı üzerinde AT+ERİ. Yani Atın üzerinde Asker. Bilirsiniz Mustafa Kemal'in böyle bir fotoğrafı da var.

Zaten Süper Mario'nun Ateş atması da buna delalettir. Sürekli ateş saçıyordu. Ateşi kimler saçar? Cinler, şeytanlar. Kemalistler de şeytani olduğuna göre, bu konuda her hangi bir kuşku kalmıyor

Marion'nun M'si şapkasında da var. O da Mustafa Kemal'in "M"sini simgeler.

Kaynak: Yürügit Zobut
80'Lİ YILLARDA TÜRKİYE'YE DAMGA VURAN ÜNLÜ MÜZİK GRUBU MODERN TALKING, KEMALİST ÇIKTI!

80'li yılları biliriz. Türk sinemalarında açık saçık, bikinili, mayolu artistlerin oynadığı yıllardır. Bu artistler film çevirirken, arka planda çalan müzikler de vardır. Bunların en sık çalanı ve en ünlüsü MODERN TALKING adlı müzik grubudur. İşte biz bu grubun Kemalist olduğunu kanıtladık. İşte ispatlarımız:

1- En sık çalan İki Parçası: Brother Louie ve Cheri Cheri Lady'dir.

2- Brother Louie klibinde, Piramit ve Tek Göz simgesi yani Mason-İllüminati simgesi görülür. Cheri Cheri Lady'de de damalı zemin ve üçgen simgeleri vardır. "Brother" bildiğiniz gibi "kardeş" yani "yoldaş" demektir. Bildiğiniz gibi bu "yoldaş" sözünü Kemalistler çok sık kullanır. CHeri CHeri Lady'nin adında da anlaşıldığı gibi C ve H harfi vardır. Onun da CHP'nin ilk iki harfi olan C ve H olduğunu tespit ettik.

3- Modern Talking grubu 2 ana üyeden oluşur. Biri Dieter Bohlen, diğer Thomas Anders.

Dieter Bohlen; Sarışın ve mavi gözlüdür. Aynı zamanda grubun bestesini yapar, şarkı sözlerini yazar. Yani GRUBUN BEYNİDİR!

Thomas Anders; Esmerdir. Aynı zamanda grubun solistidir. Yani GRUBUN YÜRÜTÜCÜSÜDÜR.

4- Mustafa Kemal yani Yossi Kohen; Sarışın ve mavi gözlüdür. Aynı zamanda Kemalizmin ilkelerinin koyucusudur. Yani KEMALİZMİN BEYNİDİR!

İsmet İnönü; Esmerdir. Aynı zamanda Kemalizmin başbakanıdır yani KEMALİZMİN YÜRÜTÜCÜSÜDÜR.

Bütün bunları birleştirdiğimizde; Kemalistler, Özal iktidarını yıkmak amacıyla 80'li yıllarda ahlak seviyesini düşürme siyaseti güttüler.12 Eylül 1980 sonrası Türkiye'den Avrupa'ya kaçan bazı Kemalistler, Modern Talking adlı grubunu kurdurdu. Bu grubu biliriz, sürekli cinsel içerikli müzik yaparlar, romantik içerikli şarkılar söylerler. Bunların müzikleri de Nuri Alço, Tecavüzcü Coşkun, Banu Alkan filmlerinde çalardı sürekli!!!

İşte bu tarz AHLAKSIZ şarkılar söylesin ki Türk gençliğinin ahlak seviyesi iyice düşsün ve Dindar Türk Toplumu bunun sorumlusunu Müslüman hükümet Turgut Özal hükümeti tutsun ve Özal'ı iktidardan düşürsün!!! Bu yüzden Kemalistler, Almanya'da MODERN TALKING adlı müzik grubunu kurdurdular ve yukarıda da belirttiğimiz gibi Kemalist olduğunu gösteren Süblinimal Mesajlar verdiler.

FOTOĞRAFI İNCELEDİĞİMİZDE DAHA SOMUT ANLAYABİLİRSİNİZ

Kaynak: Şeytan-ı Racim Şair Potamyalı
Tarihi Gerçek: II. Dünya Savaşı'nı aslında Kemalist Türkiye Cumhuriyeti çıkardı. Adolf Hitler diye bir kişilik de yoktur.

Kemalist Resmi tarihin bir yalanı da şudur: İsmet Paşa bizi II. Dünya Savaşı'na sokmadı o yüzden ekmek karneye bağlandı, o yüzden sıkıntı çektik...

Bu tarihi bir yalandır. Kemalistler yalan söylemeye devam ediyor. Diyorlar ki; II. Dünya Savaşı'nı Adolf Hitler denilen Alman Şansolyesi çıkardı... Bir kere "Adolf Hitler" diye bir kişi yoktur. Adolf Hitler olarak bize gösterilen kişi İsmet İnönü'nün ta kendisidir!!! İsmet İnönü Almanya'yı da yönetmiştir!!!

Peki neden hem Türkiye hem Almanya yönetme ihtiyacı güdüyorlar?

Nedeni belli; Alman Masonlar ile Türkiye Kemalist-Masonlar ittifak yapıp Türkiye'deki ve diğer İslam ülkelerindeki İslam dinini yok etmek için.

Peki Planları nedir? Almanya'nın II. Dünya Savaşı'nı başlatan taraf olarak gösterip, Türkiye'nin de -sözüm ona- "tarafsız devlet", "halkını savaşa sokmayan, savaştan koruyan devlet" imajına sahip olarak, Kemalistlerin Türkiye'deki iktidarını pekiştirmektir planları!!! Kemalistler iktidarda kalarak Türkiye'yi İslamsızlaştıracak, Almanlar da Ortadoğu'ya açılarak Ortadoğu'yu İslamsızlaştıracaktır.

Bunun için 31 Kasım 1936 yılında Türkiye ile Almanya GİZLİ ANTLAŞMA imzaladı. Antlaşmanın en büyük şartı az önce söylediklerimdi. Almanya'nın bu işten çıkarı ne olacaktı? Türkiye'den her ay 1 trilyon dolar BAĞIŞ alacaktı. Ahh ahhh!!! Şu Kemalist resmi tarih yalanlarını arındırmak için ne kadar uğraşıyoruz, sabah akşam balkonda millete göstererek 1 milyon rekat namaz bile kılıyoruz!!!


İşte bu antlaşma neticesi; İsmet İnönü hem Türkiye'yi hem de Almanya'yı yönetti. Almanya'yı yöneten İsmet İnönü savaşı çıkardı. Türkiye'yi yöneten de savaştan korudu... Hepsi bir plan!!!


İşte İspatlarımız:

1-) Ortadaki resme bakarsanız, Adolf Hitler olarak gösterilen adamın byıyğı ile İsmet İnönü'nün bıyığı aynı... Sadece BU FOTOĞRAFA MAHSUS olmak üzere İnönü'nün saçları dik. Ama Almanya'ya gittiğinde İnek yalamış tarzda yatırırdı. Saçları dışında fark olmadığını gördünüz!

2-) Birinci resimdeki İsmet İnönü fotoğrafı, İnönü'nün Türkiye'yi yönettiği zaman ki fotoğraftır. Almanya'dan Türkiye'ye dönüşe 2 ay kala bıyıkları uzatıp Türkiye'ye geliyordu ve "ben Milli Şefim" diyordu.

3-) En sağdaki resimde Türkiye ile Nazi Almanyası arasındaki 31 Kasım 1936 tarihli antlaşma fotoğrafıdır. Bu en ala kanıtıdır!!!

4-) 3 Kıtaya hükmeden Osmanlı'nın trilyonlar dolu hazinesi vardı. Bunu da gizliyorlar. Sizin aklınız alıyor mu ki o kadar toprağa hükmeden ve Ehli Sünnet Osmanlı fakir ve borçlar içindeydi??? Gerçek olanı şu: Kemalistler, Avrupa'ya ve Yahudilere trilyon dolarları yedirdi... Ama resmi tarih, Cumhuriyet'in Osmanlı'yı fakir devraldığını söyleyip durur...

5-) Resmi tarihe inanıp da bizim hakiki tarihe inanmayanlar KAFİRDİR!

Kaynak: Seni Gidi İnönü Seni 1568. Baskı-Katır Kısıroğlu ve Mustafa Darmadağan
ÇİN VE ÇİNLİLER MÜSLÜMANDIR, UYGURLAR KEMALİSTTİR!

Resmi ideoloji Evlad-ı Osmanlı'ya bu kez “Mısırlı İhvan'a R4BİA işaretleriyle destek veriyorsunuz, Doğu Türkistan'a sessiz kalıyorsunuz” gibi saçma sapan şeyler söylüyorlar. O kadar saçma ki... Biz Müslüman millet Çinlilerle ve Müslüman Devlet Çin'le niye uğraşalım ki?

Yanlış duymadınız!!! Çin Müslüman bir Devlettir, halkı da Müslümandır. Uygur Türkleri ise Kemalisttir.

1-)Çin'deki İslam'ın Kısa Tarihi Anlatalım

Çin'e İslamiyet Çinli bir tüccar ailenin Arabistan'a yerleşmiş ve bu aile Hz. Muhammed'in tebliğ ettiği din-i İslam'a iman etmiştir. Müslüman olduktan sonra Kunufi adında erkek çocukları olmuş. Kunufi'nin babası İçus vefat etmiş, annesiyle büyümüş, Hz. Muhammed'in ahlakıyla ve İslami takvaya hakim bir şekilde yetişmiştir. Yaşı ilerlemesiyle, giderek İslam konusunda kendisini geliştirmiş, hatta Müçtehid seviyesine kadar yükselmiştir. Araplar tarafından Kunufi bin İçus olarak anılırdı.(İçus'un oğlu Kunufi) Kunufi bin İçus, Hz. Muhammed'in ölümünden sonra İslam dünyasındaki bir takım siyasi karışıklıkları hoş karşılamamış, Anasını da almış asıl memleketi Çin'e tekrardan yerleşmişlerdir. Çin'e dönmeden önce “Allah'ım, senin bu dinini en uzak diyarlara tebliğ edeceğim” diye yemin etmiştir.

Çin'e yerleşen Kunufi bin İçus, İslami bilgisiyle, takvasıyla Çinlileri o kadar etkilemiş ki, Çin Hanedanı 3 ayda İslam'ı benimsemiş ve 1 yıl sonra tüm Çinliler Müslümanlığı seçmiş. Çinliler ise dillerine uygun bir şekilde Kunufi bin İçus'a “Konfiçyus” biçiminde hitap etmiş. Ancak Kunufi bin İçus yaşı ilerlemiş ve hayata gözlerini yummuştur.

2-)Kunufi bin İçus(Konfiçyus) sonrası Çin

İslam bilgini Kunufi bin İçus'un ölümünü fırsat olarak gören Kemalist Hun Türkleri Çin'e akınlar düzenlemiş. Tam da bu sıralarda Müslüman Çin Kemalistler istila etmesin diye, “Sedd-i Şerif”i yapmışlardır. Sedd-i Şerif o kadar kutsaldır ki, Ay'dan bakıldığında Arapça “Allah” yazıyormuş. Ancak Sedd-i Şerif pek fazla işe yaramamış, maalesef Kemalist Hun Türkleri ve ardından Göktürkler, Uygurlar Çin'i istila etmiş ve Çin'deki İslam'ı unutturmuş. Kunufi bin İçus'un(Konfiçyus) Müslümanlığını saklayarak onun görüşlerini saptırıp ayrı bir din adamı hatta filozof olarak Çinlilere öğretmişler.

Kemalist propaganda MÖ 300lerden taaa MS 1934 yılına kadar Kemalizmin esareti altında yaşamıştır. 1934 yılında ise Çin'de “İslam'a dönüş” harekatıyla işgalci Kemalist Türkler etkisiz hale getirilmiş ve bugünkü Uygur bölgesine sürülmüştür. 1942 sonrası yükselen İslamcı hareket büyümüş ve 1945 yılında asırlar sonra ilk defa Müslüman başkan Muhammed Zehl-Dungan(Mao Zedong) yönetime gelmiştir. 1950Li yıllarda başlayan İslam Devrimi sonucu Çin'e şeriat gelmiş ve Devletin Resmi adı ÇİN HAK CUMHURİYETİ olmuş. HAK YOL İSLAM'ı temsil etmek için Çin HAK Cumhuriyet denmiştir. Muhammed Zehl-Dungan'a diğer Çin Kürdü İslam Devrimci yoldaşları Kürtçe kısatlma yaparak “Mao” diye hitap etmişler. “Zedong” ise Kemalistlerin uydurduğu soy addır. Ancak Kemalistler, Mao'ya ateist-komünist deseler de bu yalandır. Muhammed Zehl-Dungan(Mao Zedung) Müslümandır!!! Takva sahibidir!!! Muhammed Zehl-Dungan(Mao Zedung) her Cuma, halk Camiinde çıkar Cume hutbesi verirdi ve Çin İmamlarıyla her hafta kol kola yürüyerek, dertlerini dinlerdi. Çin'deki İslam bugün de varlığını sürdürmektedir. Bugün de İslami mimarilere rastlıyorsak, cemaatlere rastlıyorsak bu en büyük kanıtıdır.

Bununla birlikte Çin'de “Jin” ismini çok sık duyarsınız. Bu da Çince'nin Güneydoğu kültüründen etkilendiğini göstermekle birlikte(Rojin isminin Çincesi) Çin'in Şafii mezhebine mensup olduğuna delalettir.

3-)KEMALİST UYGUR TÜRKLERİ'NİN ÇİN HAK CUMHURİYETİ ve İSLAM KARŞITLIĞI

Çin Hak Cumhuriyeti, Uygur Türklerine her türlü hakkı tanımasına rağmen, Uygur Türkleri Çin'de bölünmek istemiş, bu da yetmezmiş gibi Göktanrı-Şamanizm-Kemalizm propagandası yapmaya devam ediyorlar. Uygur Türkleri, Kemalist Türkiye'nin kullandığı bayrağın mavi renklisini kullanması bu propagandaya yaptıklarına en büyük delildir. Ayrıca her Türk potansiyel Kemalist-ulusalcı-Şaman olduğuna göre, Uygurların da Müslüman olmadığına Kemalist olduğuna şaşırmamak gerekir.

Kaynak: Şark Derinkek- Çin'deki İslam Devrimi ve Yağmacı-Kemalist Uygurlar

-Muston-
BÜYÜK FETİHÇİ, BÜYÜK BAŞBAKAN ADNAN MENDERES HAZRETLERİ DÖNEMİ’NİN KISA TARİHİ

1-) Hem Almanya’yı hem Türkiye’yi yöneten bir Kemalist: İsmet İnönü

Yıl 1945. Hem Almanya’yı hem de Türkiye’yi yöneten İsmet İnönü, 
Dünya’da 50 milyon insanın ölmesine yol açan savaş çıkarmış, Almanya’daki Araplara, Almanya’nın has yerlisi olan Alman Kürtlerine Soykırım yapmıştır ve kendini Dünya’ya “Adolf Hitler” olarak tanıtmıştır. 1945 yılında gelindiği zaman Almanya’da büyük bir yıkım bırakan İsmet İnönü, hiçbir şey olmamış gibi Adolf Hitler kimliğinden sıyrılmış, Türkiye’deki Milli Şefliğine devam etmiştir. II. Dünya Savaşı’nda Türkiye’ye “biz sizi savaşa sokmadık” propagandasını yapmaya devam etmiştir. Halbuki Dünya Savaşı’nı da kendisi çıkarmıştır. Neden çıkarmış? Hem Ortadoğu’daki İslam’ı bitirmek için hem de Türkiye’ye “savaş var biz sizi savaşa sokmadık” propagandasını yapabilmek için. İşte böyle Kemalist-gavur bir ortamda Müslüman bir kişilik olan Adnan Menderes belirmiş ve Celal Bayar ve diğer 2 arkadaşlarıyla parti kurmuş. 1946 seçimlerini CHP’nin hilesiyle kaybeden Menderes 1950 seçimlerini kazanmış iktidara gelmiştir.

2-) İktidar Yıllarındaki Başarısı

İlk İcraatı Ezanı Arapçalaştırmakla birlikte, Müslüman Devlet olan Allah’ın Birleşik Devletleri(ABD) ile ilişkileri geliştirmektir. Sadece 2 yılda Türkiye’yi silah ve uzun menzilli balistik füzeler üreten ülke haline getirmekle birlikte, Türkiye’de(Osmanlı’da) Yavuz Sultan Selim döneminden, 1950’lere kadar ki dönemde ara verilen Uzay Mekiği(Tayyare-i Pervane-yü Uzay) üretime yeniden başlamıştır. Son model Uzay Mekikleri yapan Türkiye, Allah’ın Birleşik Devletleri(ABD)’ne, Fransa’ya vs. her ülkeye ihracatını yapmıştır. Yaklaşık olarak 1 yılda 1 milyon uzay mekiği üreten Türkiye, 1955 yılında toplam 4 milyon mekik üretmiştir. Sığacak yer kalmadığı için mekik üretimi durmuştur. Silah teknolojisinde de ileri olan Menderes Türkiye’si, 1952 yılında Allah’ın Birleşik Devletleri(ABD) ile birlikte Sefere çıkmış ve Tüm Kore’yi bu iki ülke fethetmiştir. Kore’yi dost olan Allah’ın Birleşik Devletleri(ABD) ile paylaşmış ve Kore 6 ay sonra Müslümanlığı kabul etmiştir. Resmi adı değişmiş ve Suudlu bir Arap ailesi Kore’yi yönetince Devletin Resmi adı South Korea olmuştur. Yani Suudi Kore. 1954 yılında ise Menderes tarafından, Suriye, Irak, Mısır fethedilmiştir. 1957 yılında ise Lübnan, Libya, Cezayir fethedilmiş. Cezayirli Kemalistler 1958 yılında Müslüman Menderes Türkiye’sine karşı direnseler de, Fransa’daki o dönemin Müslüman hükümeti ve Allah’ın Birleşik Devletleri(ABD) ile isyan bastırılmıştır.
Menderes, Osmanlı şeriatına göre memleketi idare etmiştir. Her yeri Camiilerle donatmıştır, tarihi Osmanlı camiilerini restore etmiştir. Kemalistlerin meyhaneye çevirdiği camiileri yeniden ibadethaneye açmıştır. Ayrıca, ülkede Karayolları yapım çalışmaları Kaza-bela olmasın diye İmamlar eşliğinde yapılmıştır.

3-) Darbeci Kemalistler, 27 Mayıs sonrası

Büyük fetihçi Menderes, II. Dünya Savaşı’nı aslında İsmet İnönü’nün çıkardığını, hatta Adolf Hitler diye biri olmadığını onun aslında İsmet İnönü olduğunu ve tanınmasın diye kendini öyle tanıttığını tespit ettiği için TSK içindeki Kemalist tayfa 27 Mayıs 1960’da darbe yapmıştır. Darbe’den hemen sonra Menderes’in fethettikleri topraklar verilmiş ve Irak, Suriye, Mısır, Lübnan, Cezayir ve Libya bağımsızlıklarını ilan etmiştir. Ayrıca silah üretimi durdurulmuş ve Menderes’i çekemeyen darbeciler ve İsmet İnönü, 4 milyon tane Uzay Mekiğini bir gecede fabrikaya verip, jilete çevirtmiştir.

AMA HALK DARBECİLERİ AFFETMEDİ. BÜYÜK USTA ERDOĞAN’I SEÇTİ. BÜYÜK USTA ERDOĞAN, SURİYE’Yİ FETİHLE BAŞLAYIP, MENDERES’İN KAZANDIĞI TOPRAKLARI GERİ ALACAKTIR. YOLUN AÇIK OLSUN. ALLAH YOLUNU AÇIK ETSİN BÜYÜK USTA

Kaynak: Mustafa Darmadağan- Yakın Tarihimizin Kalça Delikleri

-Muston-

"İSTİKBAL GÖKLERDEDİR" SÖZÜ KİME AİTTİR, KAPAKÇI HÜSEYİN EFENDİ KİMDİR?

Osmanlı'nın Ay'a ayak basması ile önceki paylaşımımızı kısaca hatırlatalak başlayalım. Bilindiği üzere 1518 senesinin sonbahar ayında Yavuz Sultan Selim Han Hazretleri bir hastalığa yakalanmıştı ve dönemin lokman hekimi Hekim Abdülçelebizade Efendi her yolu denemesine karşılık padişahımıza bir deva bulamamış, "Bu hastalığın tedavisi ne bu cihanda ne de öbür cihanda mümkündür sultanım" demişti. Ancak Yavuz Sultan Selim Han Hazretleri "Belki Ay'da mümkün olabilir." buyurmuş ve ardından döneminin en büyük astro-fizikçilerinden biri olan ve astronomi üzerine muhtelif medreselerde eğitim almış Kapakçı Hüseyin Efendi'ye derhal Ay'a çıkılması için bir hal çare düşünmesini emretmiştir ve 1519 senesinin ocak ayında Tayyare-i Pervaney'ül Feza adlı DÜNYANIN İLK UZAY MEKİĞİ İLE AY'A ÇIKMIŞLARDIR.

1- KAPAKÇI HÜSEYİN EFENDİ KİMDİR?
1454 senesinde Konya'da dünyaya gelmiştir. Babası gibi kendisi de geçimini kazan ve çömleklere kapak yaparak sağladığı için Kapakçı ünvanını erken yaşta almıştır. Gençlik döneminde yıldızlara, Ay'a ve Güneş'e merak sarmıştır ve 19 yaşında iken astronomi üzerine eğitim alabilmek için İstanbul'a gelmiştir. Bizans'tan kalma olan Robert Medresesinde ve daha pek çok medresede eğitim alan Kapakçı Hüseyin Efendi gözlemlerini arttırabilmek maksadıyla 32 yaşında Kayseri'ye gidip Erciyes Dağı üzerine kendi imkanlarıyla bir rasathane kurmuştur. 1518 senesinde Yavuz Sultan Selim Han Hazretleri'nin hastalığına deva umudu ile saraya çağırılmış ve Hekim Abdülçelebizade efendinin uyarıları doğrultusunda 1519 yılında dünyanın ilk uzay mekiği Tayyare-i Pervaney'ül Feza'yı inşaa ederek padişahımız ve Hekim Abdülçelebizade Efendi ile beraber Ay'a çıkan ilk insan olma şerefine nail olmuş, pek çok eski tarih kitabına adını altın harflerle yazdırmıştır. Dünya'ya geri döndükten sonra 1536 senesinde rasathane kulesinden düşmesi sonucunda Hak'kın rahmetine kavuşmuştur.

2- "İSTİKBAL GÖKLERDEDİR" SÖZÜ KAPAKÇI HÜSEYİN EFENDİ'YE AİTTİR
1519 senesinde Ay'a çıktıktan sonra Yavuz Sultan Selim Han Hazretleri'nin hızla iyileştiğini gören ve Hekim Abdülçelebizade Efendi'nin hayretleriyle beraber takdirini de kazanan Kapakçı Hüseyin Efendi bu durumdan memnuniyetini "İSTİKBAL GÖKLERDEDİR." sözü ile özetlemiştir. Ancak ecdadımıza ait pek çok sözü değiştirip sanki kendisi söylemiş gibi okullarda öğrettirren Mustafa Kemal (YOSSİ KOHEN) bu sözün de üzerine yatmıştır.

3- YOSSİ KOHEN AY'A ÇIKMIŞ MIDIR?
Son derece ilkel teknolojiye sahip basit uçakları seyrederken Kapakçı Hüseyin Efendi'nin lafını kendinisinin söylediğini iddia etmiş olan Mustafa Kemal (YOSSİ KOHEN) bırakın hayatında Ay'a çıkmayı; 1 kere uzay boşluğuna bile ÇIKAMAMIŞTIR. Ancak tarihi yalanlarla çarpıtarak ecdadımızın bu başarılarını karanlıklara itmiş ve kendisini öve öve bitirememiştir.

Bunları bilelim ki ecdadımıza, tarihimize sahip çıkalım Osmanlı sevdalısı Müslüman kardeşlerim. Her lafı YOSSİ KOHEN'e mal etmeyelim!


Kaynak: Mustafa Darmadağan / Tarihi Yes-Yeniden Yazmak

-Fujira-
VAHDETTİN HAİN DEĞİLDİR! HAİN OLAN PADİŞAH SULTAN VAHDETTİN'İN İKİZ KARDEŞİ ŞAHDETTİN'DİR.

Not: Bu konuyu daha önce işlemiştik, şimdi ayrıntılı anlatalım.

Kemalist İdeolojinin Dayatması

Kemalist ideoloji sürekli Vahdettin'in İngilizlerle işbirliği yaptığını, İngiliz gemisiyle kaçtığını, İngiliz Muhipler Cemiyeti olduğunu vs.dayatmıştır. Ancak bu KÜLLİYEN YALANDIR! Neden peki?

1-) Trablusgarp Savaşı'nda Şehit olan Mustafa Kemal'in yerine geçen Yahudi iş adamı Yossi Kohen, Vatansever, takva sahibi Padişah Vahdettin tarafından gerçek Mustafa Kemal olmadığını fark etmiştir. Bunu öğrenen Yossi Kohen ise Osmanlı'yı terk etmiş ve 1919-1923 yılına kadar İngiltere'de kalmış ve obu 4 yılda İngilizlerle planlananan Devrim planlarını ayrıntılandırmıştır.

2-) 1919 yılında I. Dünya Savaşı bitmiş, Osmanlı Savaşı İttihatçılar yüzünden kaybetmiş ve İngilizler, Fransızlar, İtalyanlar ve Yahudiler tarafından işgal edilmiştir. Bize tarihte “Yunan” diye gösterilen işgalci kuvvetler aslında Yahudi'dir. Siz hiç Yunan gibi Müslüman milletin din kardeşleri Osmanlılarla savaşacağını düşündünüz mü? İngilizler, Yahudileri desteklemiş ve onlara silah vermiş. Bu haksızlıklara dayanamayan Vahdettin, Tahtını İkiz Kardeşi Şahdettin'e emanet etmiş ve Düşmanlar tarafından tanınmasın diye Saçlarını Sarıya boyatmış ve Optik teknolojisinde ileri olan Osmanlı'nın nimetlerinden faydalanarak gözlerine mavi renkli lens takmıştır.

3-) Halk nezdinde hala kahraman olarak bilinen Trablusgarp Şehidi Mustafa Kemal'in kimliği Yossi Kohen İngiltere'ye kaçınca, yeniden boşalmış ve Vahdettin kendini halk tarafından sevilen Mustafa Kemal olarak tanıtmıştır. Halk, 1911-1919 arası Yossi Kohen yüzünden ne yazık ki Mustafa Kemal'i sap sarı saçlı tanıdığı için Vahdettin de saçlarını sap sarıya boyatmak zorunda kalmıştır.(Normalde boyatmak hele ki sarıya boyatmak günahtır, ama mecburi halde mübahtır.)

4-) Mustafa Kemal kimliğine sahiplenen Vahdettin, Kurtuluş Savaşı'nı yönetmiş, Ankara'da 23 Nisan 1920'de Dua ile Meclis'i açmıştır. İnönü Savaşları, Sakarya Muherabesi, Büyük Taaruz Başkomutanlık Muharebesi savaşları kazanılarak Yahudiler, İngilizler ve işgalciler topraklardan çıkarılmıştır.

5) Vahdettin'in tahtını emanet ettiği ikiz kardeşi Şahdettin ise İngilizlerle ve İngiltere'den Yossi Kohen'le iş birliği yapmıştır. İşgal kuvvetlerini desteklemiş, İngiliz Muhipler Cemiyeti üyesi olmuştur. Şahdettin, kardeşi Vahdettin'i hep kıskandığı için bu yola başvurmuştur. Ancak Şahdettin'in ihanetini gören Vahdettin, onu vatan haini ilan edince Şahdettin, Yossi Kohen'in özel olarak gönderdiği İngiliz gemisine binip kaçmıştır. Şahdettin her ne kadar çok Vahdettin'e benzese de, Şahdettin kalın bıyıklıdır, Vahdettin ince bıyıklıdır!!! Şahdettin neden tarih kitaplarında geçmez? Çünkü hain, kıskanç bir kişilik olduğu için Adam yerine konmaz!!! Ama biz gizli belgelerden iman gücümüzle bulduk.

6-) 1923 yılına geldiğimizde, Yossi Kohen Türkiye'ye döner, yakın arkadaşı ve ajanı olan İsmet Paşa ile görüşür. O görüşmeden sonraYossi Kohen'in ajanı olan İsmet Paşa, Vahdettin'i bir gece takip ederek, Vahdettin'in içmiş olduğu milli içkimiz ayranına zehir atarak Vahdettin'i öldürmüştür. Sonra Vahdettin'in yerine geçerek tekrardan kendini “Mustafa Kemal” olarak gösteren Yossi Kohen, 29 Ekim 1923 yılında Cumhuriyet'i ilan etmiş ve daha sonra Kemalizm adındaki Yahudi ideolojisini oluşturmuştur.

Kaynak: Katır Kısıroğlu- Milli Mücadele Dönemi'nde Aşk, Entrika ve Vahdettin

-Muston-

Araştırmacı yazar Mustafa Darmadağan'dan bir gazetecilik başarısı daha : MUSTAFA KEMAL (YOSSİ KOHEN) VE WISTON CHURCHILL'İN BİLGİSAYAR YAZIŞMALARI ORTAYA ÇIKTI

Bize senelerdir anlatılan en büyük Kamalist yalanlarından birisi de kişisel bilgisayarların 1900'lü yılların sonlarına doğru hayatımıza girip yaygınlaştığı safsatasıdır. Hazerfen Ahmet Çelebi ile bulutları fetheden, Yavuz Sultan Selim Han, Kapakçı Hüseyin Efendi ve Hekim Abdülçelebizade Efendi ile Ay'a ayak basan ecdadımız 1900'lü yılların başından beri bilgisayar kullanıyordu. Bu dönemde pek çok batılı ülkede çoktan yaygınlaşmış olan kişisel bilgisayarlara karşın Osmanlı teknolojiyi satın almıyor, kendi milli bilgisayarlarını üretiyordu. (Başta Cebr'ül Kainat adlı bilgisayar fabrikası olmak üzere Osmanlı'nın sahip olduğu bütün bilgisayar fabrikaları KAMALİZM döneminde yıkılmıştır.)

1- İBM, CHURCHILL VE MUSTAFA KEMAL (YOSSİ KOHEN)

Basit bir aramayla ulaşabileceğiniz pek çok internet sitesinde de okuyabileceğiniz üzere çağımızın bilişim devi İBM şirketinin kuruluş tarihi ve yeri 1911/New York olarak geçmektedir. Bildiğiniz gibi 1911 gerçek Mustafa Kemal'in Trablusgarp'da İngilizler tarafından şehit edildiği tarih. Ancak bu masonların yüz yılı aşkın zamandır büyük sırlarını korumalarına yaramış bir yalandır; İŞİN ASLI İBM TAM 1900 SENESİNDE LİVERPOOL'DA LİBERAL PARTİNİN ALDIĞI KARARLA KURULMUŞTUR. 1904 senesinde Liberal Parti'ye katılan ve bugün Çanakkale Savaşı olarak anlatılan savaşın en büyük rollerinden birine sahiptir; İngiliz donanmasının başındadır. (oysa savaş falan olmamıştı, padişah Sultan Vahdettin Han Hazretleri tek başına Ciklet adlı özel yapım sürat teknesiyle Marmara'dan Akdeniz'e açılarak İngiliz donanmasını Akdeniz'e kadar peşinde sürüklemeyi başarmıştı)

2- YOSSİ KOHEN VE WISTON CHURCHILL YAZIŞMALARI

Wiston Churchill IBM'in kurulmasında büyük katkı sağlayan yazılım mühendislerinden birisiydi aynı zamanda. İnternet bağlantısının ve diz üstü bilgisayarların geliştirilmesinde rolü büyüktür ve bundan İngiliz tarih kitapları övgüyle söz eder. 1904 senesinde Liberal Parti'ye girmesi ve yükselişi tesadüf değildir zira MASONLAR TARAFINDAN ÇOK ÖNCEDEN PLANLANMIŞTIR. Ele geçen belgelerde Wiston Churchill'in 1905 senesinde o dönem 1892 senesinde açmış olduğu İngiltere'deki çikolata fabrikasının başında olan Yossi Kohen (Mustafa Kemal) ile gerek yüzyüze gerekse internet aracılığıyla sık sık bağlantı kurduğu tespit edilmiştir. "A/S/L?" adlı bir kodla başlayan bu konuşmalar 1928 senesine dek devam etmiştir.

3- MIRC KASIYOR MSN VAR MI?

Osmanlı İngilizlerle savaş döneminde bilgisayarlarını kullanamamıştır çünkü Osmanlı bilgisayarları aralarında Churchill'in de bulunduğu A.T.A. adlı bir virüs ile (isminde herşey apaçık ortada!) çökertilmiştir. Telgrafa mecbur durumda kalan Osmanlı muhaberatına karşılık İngilizler Yossi Kohen ile çatır çatır yazışmaktaydı. 1911 senesinde de Mustafa Kemal'in yerine Yossi Kohen'in geçirilmesi vakasında internetli iletişim kullanılmıştır. İngiliz arşivlerine göre yazışmaları daha sık yapmak isteyen Yossi Kohen'in Churchill'den MSN adresini istediğine rastlanmıştır. Bu sadece daha iyi plan yapabilmek içindir! Bir Osmanlı subayının yerine geçmiş olan Yahudi işadamı Yossi Kohen dönemin hazinesinden aldığı payın büyük çoğunluğunu muhaberat maksadıyla İNTERNET CAFE'LERDE YEMİŞTİR.

4-"SAMSUNA ÇIKINCA CHEK-IN YAPARIM"

Sultan Vahdettin Han Hazretleri hayatını riske atarak bireysel sefere çıktığında İngiliz donanması da onun peşine düşmüştü. Vahdettin Han Mustafa Kemal'in aslında Yossi Kohen olduğundan habersizdi ve olası İngiliz saldırılarına karşı hat oluşturması için onu görevlendirmişti. Ne var ki Churchill'den aldığı mail doğrultusunda 19 Mayıs 1919'da Samsun'a çıkan Yossi Kohen Osmanlı devleti, padişahı ve onun misafirlerine karşı bir savaş başlatmış, padişahımızı devirerek yerine kendisi geçmiştir ve bunu yine internet vesilesi ile Britanya masonlarına bildirmiştir. Ayrıca el birliğiyle AVRUPA MÜSLÜMANLARINI KATLETMEK MAKSADIYLA EL ELE İKİNCİ DÜNYA SAVAŞINI TEZGAHLAYAN WISTON CHURCHILL VE İSMET İNÖNÜ(ADOLF HİTLER) YİNE BU YAZIŞMALAR ÇERÇEVESİNDE MUTABAKATA VARIP EL SIKIŞMIŞTIR. 1923 senesinde cumhuriyetin ilanının ardından ortada herhangi bir delil kalmaması maksadıyla tüm bilgisayarlar yok edilmiş, ancak İngiliz arşivlerindeki belgeler gizli kalmakla beraber günümüze dek ulaşmıştır.

Gördüğünüz gibi hakikati yıkabilirsiniz, yakabilirsiniz, ama sonsuza dek saklayamazsınız. Bir tarihi gerçek daha böylelikle gün yüzüne kavuşmuş oldu sevgili Osmanlı sevdalısı Müslüman kardeşlerim.


Kaynak: Mustafa Darmadağan / I-PAD Çılgınlığı ve Osmanlı'nın Çöküşü


-Fujira-

DATH VADER KAMALİSTTİR, JEDİ'LAR (CEDD-İ AY veya ilk adıyla CEDD-İ KAMER) MÜSLÜMANDIR

Kamalist-Müslüman mücadelesini anlatan en güzel yapımlardan biri de Star Wars yani Harb-i Yaldız'dır. Filmin meşhur kötü adamı Darth Vader bir hırs ile ortalığı perişan etmiştir. Peki bu hırsın sebebi nedir? KAMALİST OLMASI ELBETTE!

1- JEDİ YANİ CEDD-İ KAMER

Filmde Jedi olarak adlandırılan Müslüman ekip 1456 senesinde bizzat Fatih Sultan Mehmet Han Hazretleri tarafından yeniçeri ocağına alternatif olarak kurulmuş Cedd-i Ay yani "Ay'ın nesili" adlı askeri örgütlenmeyi temsil etmektedir. Hepsi imanlı, temiz gençlerdir. Vaktinin büyük bölümünü zikir ile geçiren ve TAMI TAMINA 12 KEZ HACCA GİTMİŞ OLAN Hacı Yoda Efendi Hazretleri aşırı takvadan dolayı yeşillenmiştir, yemyeşil olmuştur. Bilirsiniz yeşil İslam'ın rengidir. ALLAH hepimize böyle iman dolmayı, yeşillenmeyi nasip etsin inşALLAH.

2- OBİ WAN KENOBİ OSMANLI MİLLİYETÇİSİ MÜSLÜMANDIR

Filmin Kamalist versiyonlarında sık sık cima eden tüysüz bir sabinin canlandırdığı Obi Wan Kenobi (Obi El Kunnubî) aksine takva sahibi, sakalıyla, herşeyiyle tam bir ehli sünnet Müslüman mü'mindir. Fitresini, zekatını eksiksiz vermektedir. Her daim İslamiyet'in önünde engel olan Kamalist sith lordlarına karşı çarpışır, gözüpektir. Orjinal filmde fon müziği Ceddin Deden olmasına karşılık Kamalistlerce saçma sapan bir müzik yerleştirilmiştir. Filmden kesilen kısımlarda açık biçimde dünyanın ilk uzay mekiğini tasarlayan Kapakçı Hüseyin Efendi'ye hayranlığını dile getirmektedir. KUNNUBİ'NİN KEMİKLERİNİ SIZLATAN BU KAMALİSTLERİN DE ALLAH CEZASINI VERSİN.

3- DARTH VADER VE KAMALİZM

Darth Vader'ı biliriz; kendi tarafına ihanet etmiş bir zındıktır. Bu Mustafa Kemal yerine geçen YOSSİ KOHEN'in Osmanlı'nın son padişahı Sultan Vahdettin Han Hazretleri'ni kandırıp onun yerine geçmesi ile alakalıdır. Zaten özelliklerini incelerseniz Yossi Kohen ile Darth Vader'ın birbirinin TIPA TIP AYNISI olduğunu göreceksiniz. Bir defa ikisi de pelerin giyiyor. Osmanlı'da da İslam'da da pelerinin yeri yoktur! O da Kamalistler de laikçidir. Hatta Darth Vader'ın SAVARONA ADINDA GİZLİ BİR UZAY GEMİSİ BULUNMAKTADIR. Tek maksadı Müslümanca yaşamak isteyen insanlara zulmetmektir. Bu Kamalistin torunlarını bugün Gezi Parkı, ODTÜ bilmemne diye saçma sapan gavur ayaklanmalarında net biçimde görebilirsiniz. (Bkz: son resim)

4- MERHUM MENDERES VE STAR WARS

Dönemin Milli Şef'i İsmet İnönü yani Adolf Hitler TBBM'ye Çankırı'da bir IŞIN KILICI FABRİKASI açılması yönünde teklif sunmuştu ve o sırada CHP Aydın milletvekili olan Adnan Menderes'in başarılı muhalefetine rağmen teklif kabul edilmiş, Çankırı'da inşaat başlatılmıştı. Yıldız Savaşları'na muhalefet ettiği gerekçesiyle 1945te CHP'den ihrac edilen merhum Menderes 1950'de Demokrat Parti ile İktidara gelmiş ve jet bir kanunla neredeyse yapımının tamamı tamamlanmış olan Işın Kılıcı Fabrikası'nı yıktırtmıştır. Kanunen de bu fabrikaların kurulmasını yasaklatmıştır. ALLAH KENDİSİNDEN RAZI OLSUN, KAMALİSTLERİN KORKULU RÜYASI BAŞBAKANIM MENDERES!

Görüldüğü gibi başta tam bir Müslüman filmi olan Star Wars sonraları Kamalist rötüşlarıyla ne hale getirilmiştir. Biz ecdadımıza ve dinimize sadık kaldıkça hakikatler böyle bir bir ortaya dökülecektir.


Kaynak: Kürtajer Heryöne - Yıldızların Altında Osmanlı İzleri

-Fujira-
JÜPİTER'DE BİLE İNŞAAT YAPAN, TURAN'I GERÇEKLEŞTİREN BÜYÜK HAKAN, BÜYÜK MÜSLÜMAN, REİS-İ CUMHUR TURGUT ÖZAL HAZRETLERİ DÖNEMİ

1-) Siyasi Hayatta Yükselmesi

Yıl 1980, çocukluğundan beri Turancı fkriyle ve Ehli Sünnet Müslüman fıkhıyla yetişen, DPT'de görev yapmış ve Allah'ın Birleşik Devletleri(ABD)'nde bir dönem yaşayıp, Allah'ın Birleşik Devletleri(ABD)'nde İslami fıkıh dersi alan ve “Şamanist ve Şii Türkleri nasıl Ehli Sünnet Müslüman olur?” konusunda Allah'ın Birleşik Devletleri(ABD)'ndeki Ya Allah(Yale) Üniversitesi'nde doktora tezi yapmış filozof olan Turgut Özal, 12 Eylül 1980 öncesi dönemdeki anti İslamcı, Şamanist ve Kemalist zihniyeti yıkmak için, arkadaşı ve bir o kadar da Müslüman, hiç kimsenin kılına zarar vermeyecek kadar hümanist, insan sevgisine sahip Kenan Evren'le yola çıkmıştır, onun kurdurduğu hükümetin Ekonomiden sorumlu Başbakan Yardımcılığı'nı yapmıştır. 1982 yılında ise Demokratik ve Ehli Sünnet Müslüman bir Anayasa hazırlandıktan sonra Müslüman Turancı ideolojiye sahip Anavatan Partisi'ni kurdu.

2-) Başbakanlık Dönemi ve İcraatları

-Ekonomik ve Teknolojik İcraatları

Tek başına iktidara gelen Turgut Özal iktidarının 4.ayında işsizlik %12'den %3'e düşmüştür. Bir yıl geçtikten sonra ise devlet Mason Demirel ve Kemalist Ecevit döneminden kalma İslam düşmanı, Şamanist gelenekten temizlenme çalışmalarına gidilmiştir. İşte bu da Devlet içindeki Ergenekoncu, Şamanist ve Kemalist mafyayı Özal iktidarını devirmek için harekete geçmesinin dönüm noktasıdır. Ancak Turgut Özal'ın icraatleri o tayfayı her daim susturdu. Turgut Özal döneminde Türkiye'de LG ekran, Plazma ekran ve LED ekran renkli mi renkli televizyonlar üretilmiş, Avrupa'ya ve değerli müttefikimiz, aynı zamanda din kardeşimiz Allah'ın Birleşik Devletleri(ABD)'ye ihrac edilmiştir. Özal döneminde ihracat %468 artmıştır. Kemalist, Şamanist dönemde ihracatta geri olan ülke Özal döneminde birden bire fırlamıştır. Özal döneminde ayrıca Tıp aşırı derecede ilerlemiş, kök hücre nakli keşfedilerek kanser illetine son verilmiştir. Özal döneminde Türkiye Cumhuriyeti, Jüpiter adlı gezegende Oksijenin olduğunu keşfetmiş ve Jüpiter'e ilk Dünyalı yerleşim yeri olan ve müttefik dindaşımız Allah'ın Birleşik Devletleri(ABD)'ne jest yapmak için adı İngilizce olan “Ozalcity” açılmıştır. Ozalcity'e evler, okullar, ana okulları ve hastaneler yapılmıştır. Dünya sosyetesinin tatil yapmak için seçtiği yerlerden biridir.

- Dış Politika'daki İcraatları

Turgut Özal çocukluğundan beri Müslüman Turan devleti fikriyle büyüdü, tezini de bu yönde yapmıştı. 1986 yılında Allah'ın Birleşik Devletleri(ABD)'nde “Din kardeşlerimiz Ermenilerin, Kemalist-Şamanistler tarafından soylarının kırıldığını kabul etsek ne olur ki” sözüyle din kardeşlerimiz Ermenileri kazanacak kadar demokratik bir söylem yapmış, Ermenistan kendini feshederek Türkiye Cumhuriyeti'ne bağlanmıştır. 2 ay sonra Ehli Sünnet olmayan Azerbaycan'a operasyon yapılmış ve bütün Azerbaycan fethedilmiştir. Ehli Sünnet olmayan Azeriler, 3 ay sonra Ehli Sünnet fıkhını kabul etmiştir. Çok uzun değil 6 ay sonra Şamanizme inanan diğer Türk devletleri fethedilmiş ve hepsi Ehli Sünnet Müslümanlaştırılmıştır. Böylece Müslüman Turan kurulmuştur.

3-) Özal'ın Zehirlenerek Öldürülüşü ve Sonrası

Turan'ı birleştiren ve tüm Türkiye dışındaki tüm Türkleri ilk kez Ehli Sünnet İslam'a tanıştıran Özal'ı, Kemalist-Şamanist tayfa çekememiştir. 1993 yılında Kemalist-Şamanist tayfa Özal'ın yemeğine yüzükleriyle zehir atmış ve zehirleyerek öldürmüşlerdir.Özal sonrasında işsizlik %45'e yükselmiş ve Müslüman Turan dağıtılmış, Ermenistan'la 31 Kasım 1994 yılında Erivan Antlaşması yapılarak bağımsızlık verilmiş ve bunun için Ermeniler'in İslam'ı terk etmesi şartı koşulmuştur. Müslüman Turan dağıtıldıktan maalesef sonra ise diğer Türk yurtları Şamanizme, Azerbaycan ise Şiiliğe geri dönmüştür.

Kaynak: Şahmet Tarkas-Turgut Özal Belgeseli

-Muston-